Devrek Tarihi - Havuzbasi Açik ve Kapali Dügün Salonu

Havuzbasi Açik ve Kapali Dügün Salonu
Değerli müşterilerimiz, bu yıl Salonumuz tadilat nedeniyle kapalı olacaktır.
Bu nedenle herhangi bir müşteri talebini işleme almıyoruz.
Önümüzdeki yıl sizler için geri döneceğiz. Havuzbaşı adına saygılarımizla ...
İçeriğe git

Devrek Tarihi


Devrek yöresi, önemli uygarlik merkezlerinden uzakta kalan cografi konumu ve denizin ile iç kesimlerle baglantisini engelleyen dogal yapisi dolayisiyla, önemli olaylarin ve kitleleri etkileyen ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi gelismelerin uzaginda kalmistir. Bu yüzden, yörenin tarihi ile ilgili olarak çok fazla belge ve eser bulmak mümkün görünmemektedir.

Devrek yöresinde, yörenin tamamini içine alan bir tarama kazi yapilmamistir. Bununla birlikte Doç. Dr Güngör KARAUGUZ tarafindan yörede yapilan yüzey arastirmalari, Devrek yöresinde yaklasik 5000 yil öncesine ait uygarlik izlerinin varligini ortaya koymustur.

Devrek çayinin tasimaciliga uygun olmamasi ve vadide genis düzlüklerin bulunmamasi dolayisiyla, yöredeki yerlesmeleri küçük köyler biçiminde düsünmek gerekmektedir.

Devrek yöresindeki ilk siyasi otoritenin varligi ile ilgili olarak henüz yeterli bilgiye sahip degiliz. Daha çok Kizilirmak yayinin dogusunda gelisen Hitit egemenliginin güney ve bati yönünde gelistigi dikkate alinirsa Devrek yöresinin Hitit egemenligine girmis olmasi hiçbir sekilde düsünülemez. Yine Hititler döneminde Paflagonya yöresine egemen oldugu kabul edilen Palla'larin ülke ve egemenlik sinirlarinin nerelere kadar uzandigi bilinmemektedir. Ayni sekilde bu yörede egemenliginden söz edilen Gaskalarin gerçekte bu yöre ile hiç bir iliskisi olmamistir.

FRIGLER VE SONRASI

Yöredeki yerlesmelerin büyük ölçüde Frigler döneminde gerçeklestigi ve Frig egemenliginin bu yöreyi de içine aldigi genellikle kabul edilmektedir. Heredot Tarihi'nde bütün bu yörenin Mariandyn ülkesi olarak gösterilmesi ve yöre halkindan sadece Mariandynler olarak söz edilmesi Mariandynlerin bir süre sonra yörede hakim unsur olarak görüldügünü ortaya koymaktadir.

Frig devletinin yikilmasinda (M.O. 676) birinci derecede etkili olan Kimmerlerin Sinop- Gordion arsinda izledikleri yol tam olarak bilinmemekle birlikte, sehirlere yönelik bu yagma ve talan yolculugu sirasinda bu yöreye hakim olduklari seklindeki geleneksel söylentinin dogru olma ihtimali görünmemektedir.

LIDYA VE PERSLER DÖNEMI

Devrek yöresi Krezüs döneminde Lidya'nin hâkimiyetine geçmistir. Frigler ve Lidyalilar döneminde, tarihte 2. kolonizasyon hareketi olarak bilinen ticari amaçli yerlesimler döneminde (M.O. 750-550) Yunan Megaralilar Eregli'ye, Teionlar Filyos'a, Miletoslar de Amasra'ya yerlesmislerdir. Bu yerlesimler Filyos çayi ve Bartin çayi agizlarindan iç kesimlere dogru gelismistir.

Perslerin Lidya devletine son vermesiyle Devrek yöresi Pers Imparatorluguna katilmis oldu. Kuzey Anadolu kiyilari, dolayisiyla Paflagonlar ve Mariandinler Daskleion satrapligina (valiligine) baglanmistir.

HELENISTIK DÖNEM

Iskender'in Anadolu seferi sirasinda Paflagonya'dan gelen bir elçi kurulu Iskenderin huzuruna gelerek, ordusuyla memleketlerine girmemesi kaydiyla onun egemenligini kabul ettiklerini bildirdiler(M.Ö.333). Iskender'in ölümünden sonra tüm Anadolu topraklari Seleukos kralligi sinirlari içinde kaldi. Ancak Seleukos'un M.Ö. 280 yilinda öldürülmesi üzerine krallik topraklari üzerinde yeni ve daha küçük kralliklar kuruldu. Bu dönemde Bartin Çayinin batisinda kalan topraklarda Bitinya Kralligi kurulmustur. Devrek yöresi de bu kralligin sinirlari içinde kalmistir.

ROMA VE BIZANS DÖNEMI

Roma yayilmaciligi karsisinda direnemeyen Anadolu kralliklari birer birer Roma egemenligine katildilar. Bitinya Kralligi da M.Ö. 74 de Roma topraklari arasina katilmistir. Roma Imparatorlugunun 395 de ikiye ayrilmasindan sonra Devrek yöresi de Bizans' Imparatorlugunun topraklari içinde kalmistir.

DEVREK YÖRESININ BIRINCI FETHI

Malazgirt zaferini izleyen yillarda Anadolu'ya dogru baslayan büyük istila hareketinin Kuzeybati Anadolu yöresinde nasil gelistigini tam olarak bilmiyoruz. Ancak, Paflagonya'li bir aileden olan Aleksis Komnenos'un Eregli'ye giderken Baba Daglarinda (veya Eregli'de) Bizanslilari takip eden Selçuklularin saldirisina ugramasi Devrek yöresinin de bu dönemlerde (1074) istila edilmis olabilecegini düsündürmektedir. Ancak bu istila hareketinin yerlesme biçiminde olmadigi da muhakkaktir.

Sonraki yillarda Paflagonya yöresinde Süleymansah adina fetihlerde bulunan Emir Karatekin, Kastamonu ve Çankiri yörelerinde elde ettigi basarilarla, Bati Karadeniz kiyilarinin fethi için köprübasini tutmustur. Bu fetihler sirasinda Emir Karatekin' in arkadasi Osman tarafindan fethedilen Eflanus (Samsun/Osmancik) Karabük Eflani zannedildigi için bu yörenin de Emir Karatekin tarafindan fethedildigi sanilmistir.

Bu fetih veya istila hareketi sirasinda Türk boylarinin Anadolu'da Karadeniz ile Çanakkale Bogazi, Ege Denizi, Dogu Akdeniz ve Antalya körfezine kadar yayildiklari genel olarak kabul edilmektedir. Bizans Imparatorunun 1081 yilinda Anadolu Selçuklu Sultani Süleymansah'la yapmis oldugu Dragos anlasmasi ile anlasmaya adini veren suyun (Kocaeli) dogusunda kalan tüm Anadolu topraklarini en azindan seklen Türklere birakmis göründü. Böylece baslangiç olarak kimi yöreler için geçici de olsa Anadolu'nun fethi, bu arada tabii ki Devrek yöresinin de fethi tamamlanmis oldu. Bu fetih sirasinda Türkmenlerin (göçebe Türkler) Devrek yöresine geldiklerini kabul ediyoruz.

DEVREK'IN TEKRAR BIZANS EGEMENLIGINE GIRMESI

Ilk Haçli seferi, dogrudan Türkiye Selçuklu Devleti üzerine düzenlenmemis olmasina ragmen, Anadolu'da düzeni bozmus ve Türkiye Selçuklu devletini zayiflatmisti. Bu sonuçtan yararlanan Bizans Imparatorlugu, bütün Adalar Denizi kiyilarina hakim oldugu gibi, Trabzon'a kadar Karadeniz kiyilarina da sahip olarak Türkleri tüm kiyilardan içerilerdeki yaylalara dogru çekilmeye zorlamistir.

Bu geri çekilme hareketi sirasinda dogal olarak Devrek yöresi de Türklerin elinden çikmis ve artik Bizans'in elinde olan Bolu ile Gerede, Kuzeybati Anadolu'da yeni Selçuklu-Bizans sinirini teskil eder konuma gelmistir.

DEVREK YÖRESININ IKINCI KEZ FETHI

Miryakefalon Savasinin (1176) Bizans üzerinde meydana getirdigi büyük tahribattan ve taht kavgalarindan yararlanan Selçuklu Türkleri, Bati yönünde oldugu gibi kuzey yönünde de fetihlerde bulunmuslardir. Ankara Meliki Muhiddin Mesud da Kastamonu taraflarinda Bizanslilara karsi bir buçuk yil gaza yapti; pek çok esir aldi. Muhiddin Mesud'un bu seferleri sirasinda uzun süren bir kusatma sonucunda Dadybra'yi (Safranbolu) ve ardindan da Krateia (Gerede) ve Claudiopolis'i (Bolu) aldi.

Dönemin taniklarindan Bizansli tarihçi Nicetas Khoniates'in Dadybra'nin fethi sirasinda Devrek'i çevreleyen daglardan "Babadagi" diye söz etmesi ve Dadybra'nin yardimina gelen bir Bizans birliginin Babadagi'nda Türkler tarafindan pusuya düsürülmesi, Devrek'in de ayni tarihlerde (1196), hatta bu tarihten önce alinmis olduguna ve üstelik de Türklestirilmis olduguna kanit olarak gösterilmektedir.





CANDAROGULLARI DÖNEMI

Anadolu Selçuklu Devletinin yikilmasi sonrasinda Devrek yöresinin konumu biraz belirsiz gibi görünse de genel olarak bu yörenin Candar-ogullarinin egemenligi altinda oldugu kabul edilmektedir. 16. yüzyil kayitlarina göre Hizirbeyili yöresi (Devrek-Çaycuma) Bedil köyünde Candar-ogullari zamanindan kalma Hasan Seyh zaviyesinden bahsedilmesi, bu yöredeki Candar-ogullari egemenliginin varligini hiçbir süphe birakmayacak sekilde ortaya koymaktadir.

OSMANLI DÖNEMI

Devrek yöresi, Yildirim Beyazit' in Anadolu Türk Birligini kurma politikasi dâhilinde Candarogullari Beyligini ortadan kaldirmasiyla 1392 yilinda Osmanli Devleti topraklarina katilmistir. Devrek yöresinin Osman Gazi'nin silah arkadaslarindan Hizir Bey tarafindan fethedildigine iliskin iddia; Devrek yöresinin eski adi olan Hizirbey Ili adi ile Hizir Bey adinin iliskilendirilmesinden kaynaklanmaktadir.

OSMANLI KAYNAKLARINDA DEVREK

Osmanli Imparatorlugu'nda Bolu Sancagina bagli olan Devrek yöresinin Osmanli kaynaklarinda adi ilk kez 1519 yili kayitlarinda geçmektedir. Bolu sancaginin, daha önceki yüzyillara ait tahrir kaydi olmadigindan o devirlerin idari yapisi hakkinda kesin bir sey söylemek mümkün degildir. Dolayisiyla Devrek için de ayni sekilde daha önceki yillar hakkinda bir sey söyleyemiyoruz.

Devrek 1519 tahririnde 60 hane, 1568 tahririnde 118 hane nüfusu bulunan bir köy olarak kaydedilmistir.

IDARI TAKSIMAT

Devrek Yöresinin de içinde bulundugu Hizirbeyili nahiyesi, idari taksimat olarak, Anadolu Eyaletinin Bolu Sancagi içinde yer almistir. Buradaki anlami itibariyle, nahiye denilince bir iskan yeri degil, cografi konumu itibariyle birbirine yakin olan yerlesim yerlerini içine alan bir cografi birliktelik anlasilmalidir. Hizirbey ili nahiyeleri ifadesiyle sadece Devrek degil; Devrek'le birlikte Çarsamba (Çaycuma) ve Zonguldak il merkezi kastedilmektedir.

Katip Çelebi'nin Cihannuma adli eserine ve Atik Askeri defterine göre Hizirbeyili nahiyesinde Devrek, Dirgine, Yilanca, Çarsamba, Tefen, Persembe ve Hisar-önü kazalari yer aliyordu. O dönemde kaza denilince bugünkü anlamda bir idari yönetimi degil, mahkemenin bulundugu yeri, kadiligin kadilik mintikasini anlamak gerekmektedir.

Devrek 1692 yilina kadar Mutasarriflik içinde Bolu'ya bagli kaldi. 1692-1811 yillari arasinda 119 yil voyvodalik (Ayanlik) yönetimini yasadi. Etrafa korku salan, devlet içinde devlet gibi hareket ederek etrafa zulm saçan meshur Devrek Ayani Molla Ali' nin 1811 yilinda ortadan kaldirilmasi ile ayanlik yönetimi sona erdi.

1811 den sonra Viransehir Sancaginin kurulmasiyla Çarsamba, Persembe, Tefen kazalari Viransehir sancagina baglanmis, Devrek, Dirgine, Yilanlica ve Hisar-önü kazalari ise Bolu sancagi içinde kalmistir.

2 Eylül 1836 tarihinde uygulamaya konulan yeni idari taksimata göre Devrek yöresi Bolu sancagi içinde Hüdavendigar (Bursa) Müsirligine baglanmistir. Çarsamba, Persembe ve Tefen kazalari da Viransehir sancagi içinde Ankara Müsirligine baglanmistir.

1839 yilinda Bolu sancaginin Kastamonu eyaletine baglanmasiyla birlikte Devrek yöresi de Kastamonu Eyaleti içinde yer almissa da bir süre sonra 1844-1845 yillarinda Bolu eyalet haline getirilmis ve bugünkü Zonguldak ili cografyasi bu eyalet içinde yer almistir. 1846 yilinda bu uygulamadan vazgeçilerek tekrar bir önceki uygulamaya dönülmüstür.

1864 Vilayetler Nizamnamesinin geçis döneminde Eregli Liva haline getirilmis ve Devrek de bu livaya baglanmis ancak Dirgine ve Yilanlica ise Bolu'ya bagli kalmistir. Vilayetler Nizamnamesinin uygulamaya konuldugu 1867 yilinda Kastamonu Sancagi, Kengiri Sancagi, Sinop Sancagi ve Bolu Sancagi olarak dörde ayrilmistir. Böylece Eregli sancagi ile birlikte Viransehir sancagi kaldirilmis olmaktadir. Eregli ve Viransehir sancaklarinin kaldirilmasiyla daha önce Eregli'ye bagli Devrek, Bartin ve Çarsamba kazalari ile yine daha önce Viransehir'e bagli Tefen ve Yenice kazalari Bolu sancagina baglanmistir.

1869 yilinda ilk kez bugünkü anlamda kaza sistemine geçilmis, Devrek ve Yilanca kaza olan Eregli'ye baglanmis, Devrek Eregli'nin nahiyesi durumuna getirilmistir. Çarsamba (Çaycuma) da Bartin kazasina baglanarak bu kazanin nahiyesi durumuna getirilmistir. Dirgine Bolu'ya bagli kalmistir.

Devrek nahiyesi Bolu merkezine uzak oldugu için ihtiyaçtan dolayi Çarsamba nahiyesi ile birlestirilerek 1887 yilinda (Hicri 1304) Hamidiye adiyla kazaya çevrildi ve ayni yil Belediye teskilati kuruldu. Kaza merkezinin 3 saat uzakliktaki Suçati denilen yere (herhalde Kaypaklar köyü) ve bos bir araziye tasinmasi meselesi yaklasik iki yil sorun olusturmussa da 1889 yilinda Devrek kesin olarak kaza merkezi kabul edilmistir.

1899 yilinda Zonguldak karyesi (köyü) kaza yapilarak Hamidiye Kazasindan ayrilmistir. 1902-1903 yillarinda Eregli'nin sancak (liva) haline getirilmesi ve Devrek'in de buraya baglanmasi yönünde Eregli esrafi tarafindan bir girisimde bulunulmussa da bu girisimden bir sonuç çikmamistir.

Hamidiye adiyla birçok kaza oldugu ve karisikliga neden oldugu gerekçesiyle kazanin adi 20 Mayis 1910 tarihinde Devrek olarak degistirilmistir. Bir yil sonra da Bolu Sancagi Kastamonu eyaletinden ayrilarak bagimsiz sancak olmus Devrek kazasi da 123 köyü ile Bolu sancagi içinde yer almistir. Ayni yillarda Zonguldak, Bartin ve Devrek kazalarinin Safranbolu'ya ilhak edilerek yeni bir liva olusturulmasi yönünde görüsmeler olmussa da adi geçen kazalarin Bolu Livasinda kalmasi ve yeni bir liva kurulmasina gerek olmadigina hükmedilmistir.

TBMM Hükümeti, Bolu ayaklanmasinin da etkisiyle 20 Nisan 1920' de Devrek, Eregli, Mudurnu, Bartin, Göynük ve Zonguldak'i Bolu Bagimsiz mutasarrifligindan ayirarak, Kastamonu vilayetine bagladi.

1 Nisan 1924 tarih ve 491 sayili Teskilat-i Esasiye Kanunu'nun 60. maddesi ile sancaklar kaldirilmasiyla Zonguldak bagimsiz mutasarrifligi, Vilayet haline getirildi. Devrek, Eregli ve Bartin ilçeleri de Zonguldak'a baglandi.

1936 da Yenice Devrek'e bagli bir nahiye haline getirildi. Ayni yil Çaycuma'nin kaza olmasi için girisimler basladi.

1944 yilinda Çaycuma kaza oldu ve Devrek'ten ayrildi.

1953 yilinda Yenice Devrek'ten ayrilarak Karabük'e baglandi.

1958 yilinda Tefen ve Egerci nahiye oldu.

1963 de Tefen Gökçebey adini almistir. 1972 de belediye teskilati kurulmus 1990 da ilçe olmus ve Devrek'ten ayrilmistir.

1986 Yilinda Egerci Belediyesi kurulmustur.


Copyright © 2003-2023. Tüm hakları saklıdır. Devrek Havuzbasi Düðün Salonu Webmaster https://www.facebook.com/devrekhavuzbasi/

Uzunçay Mevki, Petrol Yanı, Istikbal Mobilya Karşısı,
Kırıklar Yolu No: 4/A-B-C Yeni Mahallesi, 67830 Devrek/Zonguldak.
gazanferca@hotmail.com
Gsm : 0 (536) 335 0 694
Telefon : 0 (372) 556 4393
(Muzaffer ÇARIKCI)
İçeriğe dön